Posted by Ozgur Gundem: aktari on 27/2/2015, 14:56:10
Haksız konumunu haklı konuma getireceğini düşünüyor. En son Yalçın Akdoğan Biz Kürt sorununu çözecektik, ama Kandil engelliyor gibi kargaların güleceği laflar etmiş. Zaten haftalardır gerilla silah bırakacak algısı oluşturarak seçim öncesi bir propaganda malzemesi yaratmak istiyorlar.
Her seçim öncesi Kürt sorununu çözeceği beklentisi yaratarak seçim kazanmanın tadını almış olmalılar ki yine aynı yola başvuruyorlar.
Kürt Özgürlük Hareketi 1993 yılından bu yana 9 defa ateşkes yapmış ve çatışmasızlığı sağlamış. Tüm bunları devlete ve Hükümete çözüm şansı vermek için yapmış. Son olarak da 2013 yılının Newrozunda 2012 yılı sonunda fiili yürütülen ateşkesi resmileştirmiştir. İki yıldan fazladır bu ateşkes sürmektedir. Hatta 2013 8 Mayısında gerilla geri çekilme iradesi ortaya koyup yüzde 40 civarında Türkiye sınırları dışına çıkmasına rağmen Hükümet hiçbir adım atmamıştır. Tüm bu tarihi adımlar AKPnin Kürt sorununun çözümünde adım atması için yapılmıştır. Yoksa herkes de bilir ki böyle tarihi adımlar karşılıksız atılamaz. Ancak AKP için ateşkesin olması yeterli olduğu için gerillanın geri çekilmesi karşılığında kılını bile kıpırdatmamıştır. AKP tanınan şansı kullanmayarak, sadece çözüm süreci devam ediyor demagojisiyle iki yılı çarçur etmiştir. Şimdi ise hem ateşkesin sürmesini sağlamak, hem de seçim öncesi yeni bir propaganda malzemesi yaratmak için gerillanın silah bırakacağı algısı yaratmaya çalışıyor. Kürt Halk Önderinin silah bırakma çağrısı yapacağını söylüyor. Dünyada bu kadar basit ve kurnaz bir politika olamaz. Kuranın bir yerinde şu durumda namaz kılmayın denilir. Birisi de cümlenin ilk bölümünü bir tarafa atıp Kuranda namaz kılmayın denildiğini söyler. AKPliler de tam böyle yapıyor. Kürt sorunu çözüldüğünde silah bırakma iradesinin beyan edilmesini böyle yansıtmaya çalışıyor. Kürt Halk Önderi de, Kürt Özgürlük Hareketi de eğer Kürt sorununun çözümü gerçekleşirse Türkiyeye karşı silahlı mücadeleyi durduracağını defalarca beyan etmiştir. Ancak hiçbir zaman Kürt sorunu çözülmeden silahlı mücadelenin bırakılacağını söylememiştir. Öyle ki, Kürt Halk Önderi, Osman Baydemir ve Selahattin Demirtaşın silahlı mücadelenin bırakılacağına dair sözlerine tepki göstermiş, herkesin kendi sorumluluk alanıyla ilgilenmesini istemiştir. Kürt Halk Önderinin Kasım ayında hem devlete hem de Kürt Özgürlük Hareketine sunduğu müzakere taslağında on başlıkta müzakere yapılır ve mutabakata varılırsa kendisinin Meclis önünde silahlı mücadelenin bırakılacağını deklere edeceğini belirtmiş ve bunun resmileşmesi için de PKKnin kongresini toplayabileceğini söylemiştir. Zaten Halk Savunma Merkezi Komutanı Murat Karayılan Eğer Kürt sorunu çözülürse PKKnin Nisan ayında silahlı mücadeleyi bırakma kararı almak için toplanacağını belirtmiştir.
Tabii ki Hükümet 15 Şubata kadar müzakereye oturup mutabakat sağlandığında bu yönlü adımlar atılacaktı. AKP Hükümeti 15 Şubata kadar adımlar atmadığı gibi, hala da müzakereye oturmuş, bir başlıkta dahi olsa mutabakat sağlanmış değildir. Kaldı ki on başlık bir bütündür; biri olmadığı takdirde diğeri de olmamış sayılır. AKP Hükümeti hiçbir adım atılmamışken İmralıda Kürt Halk Önderinin silah bırakma kararı aldığını, PKKnin ise buna uymadığı sözü yalan ve demagoji olduğu gibi, toplumu aldatmaya yöneliktir. AKP Hükümetine Sen iki yılda ne yaptın, Kürt Halk Önderinin müzakere taslağında ortaya koyduğu hangi adımları attın, müzakerenin hangi koşullarını yarattın diye sorarlar. Hiçbir şey yapmayacaksın, ama kırk yıldır Kürt Özgürlük Hareketine dayatılan silah bırak dayatmasını tekrarlayacaksın! Bu kadarına da göz açıklık derler. Bu yaklaşımdan daha seviyesiz ve basit bir durum olamaz. Kürt halkı da, Kürt Özgürlük Hareketi de çocuk yerine konuluyor. AKPliler bilmeli ki, Kürt sorununun çözümünde adım atılmazsa, Kürt sorununun çözümü gerçekleşmezse gerilla silah bırakmaz. Hiç kimse hayal kurmasın. Kuşkusuz sorun çözüldüğü andan itibaren de Türkiyeye karşı silahlı mücadeleyi bırakma hemen gerçekleşir. Kürt sorununun çözümsüzlüğü gerilla direnişini ortaya çıkardığına göre, çözüm gerçekleştiğinde bu direniş gerekçesi de ortadan kalkar. Kurnazlık yapan, aldatan, oyalayan ve bunu bir tarz haline getiren AKP Hükümetidir. Ne müzakere ne de çözüm için adım atıyor, ama büyük bir demagojiyle PKK Önderi ile PKKnin ayrı düştüğünü söylüyor. Kırk yıldır Türk devletinin yürüttüğü psikolojik savaşı seçim öncesi yeniden piyasaya sürüyor. PKKnin çok parçalı olduğu, PKK Önderliğiyle PKKnin ayrı düştüğü propagandası yaparak yaratmak istediği algıyı güçlendirmek istiyor. Silah bırakılacakmış, ama PKK diretiyormuş! Ne diyelim, aç tavuk rüyasında kendisini darı ambarında görürmüş. AKP Hükümetine şu denmelidir: Sen şu şu temelde Kürt sorununu çözeceğini açıkla, taahhüt et, PKK de silahlı direnişi bırakacağını taahhüt etsin. Türk devleti taahhütlerini yerine getirirse PKK de taahhüdünü yerine getirir.
Message Thread
« Back to index